Kapalı Havalar Psikolojiyi Olumsuz Etkiliyor

Kapalı Havalarda Psikolojiyi Olumsuz Etkileyen Faktörler

SIVAS – Uzman Klinik Psikolog Kerime Begüm Özkaya, kapalı havalardaki depresyon ve kaygı bozukluklarına dikkat çekerek, bu durumun sinir ve öfke artışına neden olabileceğini belirtiyor.

Ülkemiz genelinde yaşanan kapalı ve yağışlı hava durumu, insanların psikolojisini olumsuz yönde etkiliyor. Güneşli günlerde insanlar kendilerini daha enerjik ve mutlu hissederken, kapalı havalarda ise motivasyon kaybı ve isteksizlik sıkça karşılaşılan durumlar arasında yer alıyor. Bu durum uzun vadede depresyon ve anksiyete gibi psikolojik sorunlara yol açabiliyor. Uzman Klinik Psikolog Kerime Begüm Özkaya, kapalı havalarda yaşanan isteksizlik ve motivasyon kaybının psikolojik sorunlara sebep olabileceğinin altını çiziyor ve bu olumsuz durumu önlemek için gün ışığında yapılacak yürüyüşlerin faydalı olabileceğini vurguluyor.

“Huzursuz ve Kederli Hissediyorlar”

Kerime Begüm Özkaya, kapalı havalarda insanların genelde motivasyon kaybı yaşadıklarını ve kendilerini huzursuz, hüzünlü ve kederli hissettiklerini belirterek, “Güneşli havalarda insanlar kendilerini daha enerjik ve mutlu hissederken, kapalı havalarda ise motivasyon kaybı ve isteksizlik sıkça karşılaşılan durumlar arasında yer alıyor. İnsanlar günlük aktivitelerini sıkıntıyla gerçekleştiriyor, dış dünyadan uzaklaşmak istiyorlar. Bu durum zamanla depresyon ve kaygı bozukluklarına sebep olabiliyor. İnsanlar, çeşitli psikolojik sorunlarla karşı karşıya kalabiliyor. Bu yüzden önerimiz, en azından günde 5-10 dakika güneş ışığında vakit geçirmek ve yürüyüş yapmak. Yürüyüş yapmak, mutluluk hormonlarının salgılanmasını artırır. Eğer kişi iş hayatında yoğunsa, kısa molalar vermesi ve fazla kafein tüketiminden kaçınması önemlidir” diye konuştu.

“Öfke ve Sinir Problemleri Yaşanabilir”

Özkaya, insanların psikolojik olarak daha iyi hissetmek için adımlar atmaları gerektiğini vurgulayarak, “Arkadaşlarla vakit geçirmek, aileyle zaman geçirmek, yeni etkinliklere katılmak veya sevilen hobilerle ilgilenmek, psikolojik olarak daha iyi hissetmek için önemlidir. Hava koşulları psikolojimizi etkileyebilir ancak kişinin kendi psikolojik durumu da büyük önem taşır. Kendimizi iyi hissetmek istiyorsak, bu durumların üstesinden gelmeliyiz. Kapalı havalarda kişiler kendilerini motivasyon kaybı ve isteksizlik hissedebilir. Öfke ve sinir problemleri yaşanabilir. Ancak bu durumun sadece hava koşullarından kaynaklandığını söylemek doğru değildir. Havadaki durumlar duygusal durumları etkileyebilir ama özellikle öfke sorununa yatkınlığı olan kişiler her durumda öfkeli hissedebilirler” dedi.

Vatandaşlar, kapalı havalarda psikolojik olarak olumsuz etkilendiklerini ve daha depresif hissettiklerini belirtiyor.

Hesap Aç, 1.000 TL Kazan. BYBIT TR’ye Şimdi Üye Ol. Reklamdır
Kaynak: İhlas Haber Ajansı / YUNUS ÇİFTCİ – Sağlık

Related Posts

Memura Refah Payı Elzem Hale Geldi

Memura Refah Payı elzem açıklaması. Hekimsen tarafından yapılan açıklamada, enflasyon farkının zam olarak kabul edilemeyeceği ifade edildi.

Muayenehane Hekimleri Hakkında Önemli Duyuru

Muayenehane hekimlerine önemli duyuru! Türk Tabipler Birliği, muayenehanesi olan hekimlere getirilen özel hastane kısıtlamasının hukuki olmadığını savundu. 

Her gün bir elma yemek sağlığımız için gerçekten faydalı mı?

“Her gün bir elma doktoru uzak tutar” sözü ne kadar doğru? Elmalar; lif, polifenol ve antioksidan bakımından zengin yapısıyla kalp hastalığından diyabete kadar birçok rahatsızlığa karşı koruma sağlayabiliyor. Ancak tek başına elma yemek, sizi doktordan ya da ilaçlardan tamamen uzak tutmaya yetmiyor.

Klorlu havuzlar diş minesini sessizce eritiyor!

Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Birkan Taha Özkan, “Yaz mevsimiyle birlikte yüzme havuzları dolup taşarken, diş sağlığını tehdit eden büyük bir tehlike göz ardı ediliyor. Klorlu havuzlarda kontrolsüz pH seviyeleri, özellikle genç yüzücülerde diş minesinin çözünmesine, hassasiyet artışına ve çürük oluşumuna neden oluyor” dedi.

Uzman uyardı: ‘Merdiven altı’ zayıflama iğneleri tehlike saçıyor

Diyabetle mücadele ve diyete dirençli obezite tedavisinde kullanılmak üzere reçete edilmesi gereken ve halk arasında zayıflama iğnesi olarak bilinen diyabet iğnelerinin kontrolsüz kullanımı tehlike saçıyor. İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sait Gönen, soğuk zincirde muhafaza gerektiren bu iğnelerin merdiven altı satışının ABD’de yüzde 60’lara ulaştığını, ülkemizde de kontrolsüz bir şekilde kullanımının son dönemde büyük oranda arttığını kaydetti.

Dünyada ve Türkiye’de hızla artan tehlike: Obezite

Genel Cerrahi ve Gastroenteroloji Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Cemalettin Aydın, hem Türkiye’de hem de dünyada obezite oranlarının hızla arttığına dikkat çekerek, bu artışın altında yalnızca yanlış beslenme değil, modern yaşamın dayattığı tüketim alışkanlıklarının ve teknolojik bağımlılıkların yattığını söyledi.Prof. Dr. Aydın, obezitenin nedenlerine, yaygınlık oranlarına, tedavi yaklaşımlarına ve cerrahinin rolüne ilişkin önemli bilgiler verdi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir