Naci Görür: Bana plaket veriyorlar, halk alkışlıyor ama iş yapan yok

Yer bilimci Naci Görür, deprem dirençli kentler yaratılması konusunda yapılması gerekenlerin henüz çok uzağında bulunulduğunu, kendisinin katıldığı etkinlikler düzenlenerek halka, “belediyemiz ne güzel çalışıyor” dedirtildiğini ancak sonrasındaki çalışmaların yetersiz olduğunu söyledi.

6 Şubat depremlerinin yıldönümünde Habertürk TV yayınına katılan Görür, “Benim sesimi herkes duysun istiyorum. Biz göçük altından insanları çıkarırken bu CHP’li, bu MHP’li, bu AK Partili bu bilmem hangi partili demiyoruz. Dolayısıyla benim siyasete girmemem çok önemli. Ben bilim insanı olarak kalmalıyım dedim. Benim tek istediğim, bu ülkede deprem farkındalığını halkımıza anlatmaktı. Zamanıdır bu işte kafamızı kaldırmanın. Bir kaç kişi de kendini bu işe adasın. Siyaset bizi engelliyor, çelme çelme çelme… Siyasetçiye saygım var ama siyaset de düzelmeli diye dua ediyorum” dedi.

‘SEÇİMDEN SONRA KİMSE KALMADI’

Görür sözlerine şöyle devam etti: “Ülkem belli bir yere gidebilsin diye, seçimden önce bir hareket başlatıyorum dedim. Deprem dirençli kentler için. Bana 400’ün üzerinde belediye başkan adayı yazdı. Hepsi aday adayıydı o zaman. Deprem dirençli kent için söz veriyorum dediler. Seçim oldu kazanan kazandı, hiçbiri ‘deprem dirençli kentler için ben hazırım gel hocam çalışalım’ demedi. Bak konferansa çok çağırıyorlar. Etkinlik yapıyorlar etkinlik! Resmimi, posterimi asıyorlar, vatandaşa alkışlatıyorlar, bir plaket veriyorlar, halk da ‘Bak belediyemiz çok iyi çalışıyor, Naci Görür’ü de getirdiler’ diyor. Ama işe gelince yok. Sokağa inmiyorlar. Ne zaman iniyorlar biliyor musunuz sokağa, kentsel dönüşüm diye iniyorlar. Bu ülkeye kentsel dönüşüm lafı yanlış girdi. Tümden kalkmalı. Neye dönüştürüyorsun? Tarihi kente mi, spor kente mi, olimpiyat kentine mi, finansal kente mi? Ne iş yaparsan kent ona dönüşür. Deprem dirençli kente dönüştüreceğim de… Yapmayın etmeyin. Kentsel dönüşüm yaptılar İstanbul’da Bağdat Caddesi’ne, kimse Zeytinburnu’na gitmedi. Bu hayat memat meselesi, yapmayın. En büyük hak yaşamaktır, her şeyi rantla ölçemeyiz.”

(HABER MERKEZİ)